PAPATYA…
Papatyalar güçlüdür.
Rüzgâra, soğuğa, kuraklığa dayanır.
En beklenmedik yerlerde bile açmayı başarır.
Tıpkı incinmiş ama vazgeçmemiş insanlar gibi…
Bu yüzden papatya, bana hep şunu fısıldar:
“Yumuşak olabilirsin ama zayıf olmak zorunda değilsin.”
Eğer bugün bir papatya görürsen,
dur ve ona biraz bak.
Belki sana da hatırlatmak istediği bir şey vardır:
Sadelik, ruhun en temiz hâlidir.
Papatyalar bağırmaz.
Renkleriyle göz kamaştırmaz, kokularıyla baş döndürmez.
Ama bir kez fark edildi mi, kalpte derin bir iz bırakır.
Çocukluğumuzda sevgiyle kopardığımız,
“seviyor–sevmiyor” diye yapraklarını saydığımız o masum anlar…
Belki de papatyalarla kurduğumuz ilk bağdı bu.
Kalbin saf olduğu zamanlara açılan küçük bir kapı gibi.
Belki de bu yüzden papatyalar, saflığın ve sessiz gücün simgesidir.
Veee yine geldik en büyülü kısma papazlarını anlatan nefis bir hikayeye.

🌼PAPATYANIN FISILTISI🌼
Güneş henüz uyanmamışken,
çiy damlaları hâlâ toprağın nefesini tutarken,
küçük bir papatya açtı dünyanın kimseye ait olmayan bir yerinde.
Ne alkış bekledi,
ne de fark edilmek için çabaladı.
Sadece açtı.
Yanından geçen rüzgâr ona sordu:
“Bu kadar sessizken nasıl bu kadar güzelsin?”
Papatya gülümsedi.
“Çünkü ben olduğum hâlimle yetiniyorum.”
Günler geçti.
Üzerinden insanlar geçti, hayvanlar geçti,
kimi başını bile çevirmedi,
kimi fark edip gülümsedi.
Ama bir gün…
kalbi kırık bir insan durdu önünde.
O insan, çok yorulmuştu.
Sevilmemiş, anlaşılmamış,
defalarca kendinden vazgeçmesi istenmişti.
Dünyaya tutunacak tek bir dal arıyordu.
Gözleri papatyaya takıldı.
Küçük, beyaz ve iddiasızdı.
Ama dimdikti.
İnsan çömeldi ve fısıldadı:
“Bu kadar kırılgan görünürken nasıl hâlâ ayaktasın?”
Papatya, rüzgârla birlikte hafifçe sallandı
ve sanki şöyle dedi:
“Ben kırılgan değilim…
Ben nazik olmaktan korkmayan bir gücüm.”
O an, insanın kalbinde bir şey değişti.
Güçlü olmanın bağırmak olmadığını,
kendin kalmanın bir direniş olduğunu anladı.
Papatyayı koparmadı.
Orada bıraktı.
Çünkü bazı güzellikler
sahip olunmak için değil,
hatırlatmak için vardır.
Ve papatya…
o gün bir kez daha anladı:
Dünyayı değiştirmek için büyük olmak gerekmez.
Bazen sadece sessizce var olmak yeterlidir.
Yorumlar
Yorum Gönder